27 Eylül 2013 tarihinde temeli atılan Hala Sultan Camii, T.C. Diyanet isleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından finanse edilerek inşası tamamlanmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerine bir hediyesi olarak 13 Mart 2019 tarihinde ibadete açılmıştır. Adada bir çok yönden ilklere aracılık eden Hala Sultan Camii ismini, Hz. Muhammed (s.a.v)in bir çok yönden akrabası olan ümmü Haram binti Milhan isimli sahabi kadından almıştır.
Kıbrıs adasını fethetmek üzere Hz. Osman (r.a) döneminde gerçeklesen deniz seferine katılan Hala Sultan, Larnaka yakınlarında şehit oldu ve şehit olduğu yere defnedildi. Kıbrıs Adası 1571 yılında Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra Hala Sultan’ın kabrinin bulunduğu yere bin türbe ve cami inşa edildi. Halen adanın güneyinde bulunan bir külliye içerisinde, Kıbrıs’ın manevi bekçisi olmaya devam etmektedir.
Hala Sultan Camii, Türk İslam sanatının ulaştığı son nokta olarak kabul edilen Mimar Sinan’ın şaheseri ve ustalık eseri olan Edirne Selimiye Camii’nin mimari tarzı, üslubu ve ölçüsel oranları referans kabul edilerek inşa edilmiş, böylelikle Türkiye ile KKTC arasında tarihe referanslar gönderen önemli bir bağ kurmuştur. 37.713 metrekarelik bir alan içerisinde yer alan caminin dikkati çeken ilk yönü her biri üçer şerefeli dart minaresidir. Minarelerin yükseklikleri 62 metre olup, 3 metre ile başlayan minare çapları minareler yükseldikçe incelmektedir.
24 metre çapındaki ana kubbeye sahip cami, 8 fil ayağı Üzerine oturmakta olup kubbe yüksekliği 34 metredir. Caminin avlu alanının ortasında bir şadırvan yer almaktadır. Revaktan cami içerisine doğru ilerlendiğinde cümle kapısı sizi karşılar. Cümle kapsının hemen üstünde son cemaat yerinin merkezinde Edirne Selimiye Camii’nde olduğu gibi dilimli kubbe yer almaktadır.
Camide doğal tas kaplama duvarlar, kursun kaplama kubbeler, mermer taç kapılar, altın varak hat ve tezyinat imalatları ve geleneksel ahşap sanatlınla, Türk İslam mimarisinin tüm unsurları azami seviyede sergilenmiş bulunmaktadır. Caminin iç ve diş yüzeylerinde küfeki taşı kapı ve pencere kenarlında ise küfeki taşının yani sıra Marmara Adası’nın beyaz mermer ile Ürgüp yöresinden getirilen doğal kırmızı taslar kullanılarak Kıbrıs ile Anadolu`nun birlik ve bütünlüğü sağlanmaya çalışmıştır. Ayrıca caminin önemli unsurla arasında yer alan mihrap, müezzin mahfili, minber, vaaz kursusu gibi ünitelerde Türkiye’den getirilen mermerler Türk-I,İslam sanatlarına uygun olarak tasarlanmıştır. Ana kubbe dahil olmak üzere caminin tüm kubbeleri Türk-İslam sanatının vazgeçilmezi olan kursun levhalarla kaplanmış, kubbeler üzerindeki bakir alemlerin üzerleri altın varakla zenginleştirilmiştir.
Cami ibadet alanında dikkat çekici unsurların başında ana kubbenin tam altında yer alan müezzin mahfili gelir. Caminin çoğu unsurunda olduğu gibi burada da Edirne Selimiye Camii müezzin mahfilinden esinlenilmiştir. Büyük usta Sinan müezzin mahfilini kubbenin altına harimin tam ortasına koyarak; camiyle arş ve kâinatı, müezzin mahfiliyle de Arsin merkezindeki Kebeyi sembolize etmiş bulunmaktaydı. Müezzin mahfili de Kabe gibi tam kare değil kenar uzunlukla birbirinden farklıdır. Yapılarında her ölçü ve oranın bir anlamı olan Mimar Sinan, müezzin mahfilinde Kâbe plan ölçülerinin tam yarsını kullan mistir. Hala Sultan Camii’nde bu detaya aynıyla yer verilerek Mimar Sinan bir kez daha yad edilmiştir.
Camide harim ye mahfil katlarıyla 2500 kişi, toplamda 5000 kişi için ibadet alanı sunulmaktadır. Cami çevresinde cuma bayram ye cenaze namazlarının kılınmasına elverişli bir şekilde tanzim edilen saf düzenle mermer alanlarla bitikte bu rakam 10000 kişiyi geçmektedir.Camiyi aynı zamanda bir eğitim mekânı olarak anlamlandıran anlayışa uygun olarak cami bodrum katında kütüphane, derslikler ve çok amaçlı salonlara yer yerilmiştir. Doğrudan Türkiye Diyanet Vakfı tarafından kendi kurulusu KOMAS A. marifetiyle tasarlanan, projelendirilen ye inşaatı tamamlanan bu eser; sadece insan gücü, zeka ve ekip çalışmasıyla değil, Allah’a olan ask, vatana olan sevdanın kalplerde büyüdüğü büyük bir inancın bir ifadesi olarak yükselmiştir.
Kaynak: https://www.halasultancami.net



